Sünnetin doğru kişiler tarafından yapılması cinsel yaşamı ne kadar etkili?
Aileler sünnet düğününü değil sünnet yapacak kişiyi önemsemeli!
Sünnet gibi; gelecekte çocuğun ruh ve beden sağlığını yakından ilgilendiren cerrahi girişim, halen çoğunlukla tıp doktoru olmayan ‘‘sünnetçiler’’ tarafından yapılmaktadır. Hiçbir cerrahi işlem basit değildir ve bazen çok karmaşık hale gelebilir. Bu nedenle sünnet de küçümsenmeden ve temel cerrahi ilkelerden ödün verilmeden yapılmalıdır. Çünkü uygun cerrahi ile yapılmayan sünnet, çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Eğlence için sınırsız masraf yerine, penis cerrahisi konusunda uzman bir kişiye sünnet yaptırmak, çocuğun gelecekte sorun yaşamasını engelleyecektir.
Sünnetçi değil doktor!
Peniste sünnet sırasında, oluşan şekil bozuklukları, bu alanda uzman olmayan kişiler tarafından yapılan yanlış sünnet sonucu oluşur. Bu estetik sorunlar çocuğun psiko-sosyal yaşantısını ve cinsel hayatını olumsuz yönde etkiler. Başta çocuk ürolojisi uzmanları olmak üzere, bu alanda eğitimli kişiler tarafından sünnet yapılması en sağlıklı ve güvenli yoldur. Böylece, hem cinsel organın estetiği bozulmaz hem de gözden kaçabilen doğumsal anomaliler de sünnet işlemi sırasında düzeltilebilir.
Sünnet sırasında penis estetiği cinsel yaşam için önemli!
Ülkemizde sünnetin estetik açıdan önemi pek bilinmemektedir. Sünnet sırasında aileler ve sünneti gerçekleştiren kişiler cinsel organ estetiğini genellikle önemsemezler. Ancak sünnet, yalnızca geleneksel ve törensel yönü ile değil, çocuğun gelecekteki cinsel hayatını yakından ilgilendiren estetik boyutu ile de değerlendirilmelidir. Doktor, çocuğu sünnet öncesinde, cinsel organında herhangi bir doğumsal sorun bulunup bulunmadığı yönünde muayene ederek, gerektiğinde penis düzeltici işlemler planlayabilir. Penisin gelecekte fonksiyonel ve estetik görüntüsü dikkate alınıp, penis düzeltici işlemler ve estetik uygulamalar sünnet ile aynı seansta yapılabilir. Hatta penisteki gözden kaçabilen bazı önemli eğrilikler düzeltilebilir ve doğumsal olarak genital bölge dokusu içinde gömülü duran penisler de sünnet sırasında dikkatli bir cerrahi girişimle dışarı doğru çıkarılarak, penisin dışarıdan görünen boyu da kısmen uzatılabilir. Böylece, hem çocuğun hem de partnerinin gelecekteki psikoseksüel ve cinsel yaşamı daha konforlu hale getirilmiş olur.
Sünnet hangi ortamda yapılmalı?
Toplumda, sünnetin tıbbi yönü ve cerrahisinden çok, ‘‘törensel’’ yanına önem verilir. eğlenceyi ön planda tutarak sünnetin ev, düğün salonu, sokak, sağlık kabini, poliklinik gibi sağlıksız ortamlarda yapılması ve toplu sünnet kampanyaları ile hem cerrahi hem de psikolojik olarak tüm kuralların çiğnenmesi çocukta ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Özellikle toplu sünnet törenlerinde çocuğun geçireceği fiziksel ve psikolojik travma göz ardı edilmektedir. Psikolojik olarak olumsuz etkilenen çocuğun ileride, cinsel hayatında önemli sorunlar ortaya çıkar. Bu nedenle, cerrahi işlem için uygun olmayan yerlerde ve koşullarda kesinlikle sünnet yapılmamalıdır. Sünnet mutlaka ameliyathane ortamında, tüm sterilizasyon ve temel cerrahi prensiplerine uygun şartlarda yapılmalıdır.
İdeal sünnet yaşı kaçtır?
Sünnet, teknik olarak her yaşta yapılabilir. Ancak çocuklarda 2-6 yaş (özellikle 3-5 yaş) arasında cinsel kimlik kazanılmaktadır. Bu dönemde, çocuk kimlik gelişimi olarak benmerkezci, uyumsuz ve psikolojik olarak hassastır. Çocuk bu yaşlarda sünnet edildiğinde cezalandırıldığı düşüncesine kapılabilir. Ayrıca erişkin yaşamında, sevgilisi ya da eşi ile cinsel isteksizlik ve sertleşmeden kaynaklanan cinsel sorunlar yaşayabilir. Dolayısıyla yanlış zaman ve ortamlarda yapılan sünnet, çocuğun hem cinsel yaşamını hem de buna bağlı olarak psikolojik gelişimini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, tıbbi bir zorunluluk yoksa özellikle 3-5 yaş arası dönemde sünnet önerilmemektedir.
Sünnet sonrası bakımın kolaylığı, yara iyileşmesinin daha kısa sürede olması, genel anestezi gerektirmemesi ve psikolojik travma oluşturmaması gibi muhtemel avantajlar nedeniyle, yeni doğan döneminde de sünnet yapılabilir. Zamanında ve normal kilo ile doğan bebekler, ilk 24 saatini doldurduktan sonra sünnet edilebilir. Ancak bu dönemde sünnetin daha kolay olduğu ve bebeklerin ağrı duymadığı inancı yanlıştır.
Sünnet en uygun hangi dönemde yapılır?
Her mevsimde sünnet yapılabilir. Ancak, en çok tercih edilen zaman aralığı; sonbahar, kış ve ilkbahar aylarıdır. Okul dönemi çocuklarda, sömestr (yarıyıl) tatili sünnet için en uygun dönemlerden biridir. Havaların soğukluğundan dolayı ev dışı aktivasyonlar kısıtlıdır. Böylece, çocuk daha uygun koşullarda evinde dinlenerek rahat bir sünnet sonrası dönem geçirir.
Sünnet genel mi yoksa lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) ile mi yapılmalıdır?
Cerrahi işlem ve psikolojik etki nedeniyle dünyada birçok ülkede lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) ile sünnet yapılması tıbbi bir hata olarak kabul edilmektedir. Günümüzde; ameliyathane ortamında, çocuklara özel ve ileri teknoloji kullanılarak verilen genel anestezi daha güvenli hale gelmiştir. Bu nedenle, yeni doğan sünneti hariç, temel prensip olarak sünnet işlemi genel anestezi altında yapılmalıdır. Lokal anesteziye bağlı korku ve kaygıları çocuklara yaşatmadan düzgün bir sünnet yapmak daha konforlu, insancıl ve çağdaş bir yaklaşımdır.
İlkokul çağı çocuklar sünnete nasıl ikna edilmelidir?
Çocuk bezden ayrılmadan, özellikle 6-8 ay arasında sünnet edildiğinde, daha kolay atlatmakta ve ‘‘kötü hatıra’’ olarak hatırlamamaktadır. Eğer sünnet çocuğun bilinçli bir yaşında (5-6 yaşından sonra) yapılacaksa, basit, açık ve net cümlelerle anlaşılır bir şekilde sünnet açıklanmalıdır. Anne babaların sünnet konusunda çocuğu doğru bilgilendirmesi çok önemlidir. Cinsel organına herhangi bir zarar vermeden sadece sünnet derisinin uygun bir şekilde kesileceği çocuğa çizimlerle anlatılmalıdır. Çocuğun sünnet ile ilgili sorularına doğru yanıt verilmeli, çocuğu kandırma ve zorlama yoluna gidilmemelidir.
Hangi durumlarda sünnet yapılmamalı?
Erken doğan (prematüre) bebeklerde, ailede hemofili veya diğer kan hastalığı öyküsü olan bebeklerde, doğuştan penis anomalisi olan ve o anda başka rahatsızlığı bulunan bebeklerde yenidoğan sünneti yapılmamalıdır. Halk arasında peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadias varlığında kesinlikle sünnet yapılmamalıdır.
Düşme ya da diş çekimi sonrasında uzun süre kanama öyküsü bulunan, iğne yapıldıktan sonra veya bir darbe sonrası büyük şişlik ve çürükleri oluşan, zaman zaman kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocukların hiçbir şikayeti bulunmasa bile, ancak gerekli kan testlerinden sonra sünnetleri yapılmalıdır.
Sevgili Anne-Babalar...
Küçük beylerin büyük ve korkulu rüyası olan sünnet erkekliğe ilk adım olarak algılandığı için doğru zamanda, doğru yerde ve doğru hekim tarafından yapılması çok önemlidir. Ayrıca çocuğu fiziksel ve ruhsal olarak çocuğu etkileyen bir operasyondur. Çocukların gelecekteki cinsel hayatını etkileyen sünnet hataları, hala önemli bir toplumsal sorundur. Erkek çocukların önemli bir kısmında, ilk bakışta normal gibi görünen ancak bir uzman tarafından muayene edildiğinde penis ve çevresinde çeşitli doğumsal anomaliler saptanmaktadır. Sünnet sırasında bunlar düzeltilmediğinde, çocuğun gelecekteki cinsel yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Sünnet düğünü değil; sünnet yapacak kişi önemsenmeli!
Hiçbir cerrahi işlem basit değildir ve bazen çok karmaşık hale gelebilir. Bu nedenle, sünnet de küçümsenmeden ve temel cerrahi ilkelerden ödün verilmeden yapılmalıdır. Çünkü uygun cerrahi ile yapılmayan sünnet, çok ciddi sorunlara ve şekil bozukluklarına neden olabilir. Eğlence için sınırsız masraf yerine, bu alanda eğitimli cerrahlar tarafından sünnet yapılması en sağlıklı ve güvenli yoldur. Böylece, hem ciddi sünnet hataları ve penis sakatlıkları oluşmaz, hem de gözden kaçabilen doğumsal anomaliler de sünnet işlemi sırasında düzeltilebilir.
Penisin şekli cinsel yaşam için önemli!
Ülkemizde aileler ve sünneti yapan kişiler cinsel organ estetiğini genellikle önemsemezler. Ancak sünnet, yalnızca törensel yönü ile değil, çocuğun gelecekteki cinsel hayatını yakından ilgilendiren estetik boyutu ile de değerlendirilmelidir. Eskiden sadece bir üreme organı olarak kabul edilen penisin aynı zamanda bir cinsel organ olduğu bilinci toplumda oluşmuştur. Penisin gelecekte işlevsel ve estetik görüntüsü dikkate alınıp, penis düzeltici işlemler sünnet ile aynı seansta yapılabilir. Hatta penisteki gözden kaçabilen bazı önemli eğrilikler ve bozukluklar düzeltilebilir. Böylece, hem çocuğun hem de partnerinin gelecekteki cinsel yaşamı daha konforlu hale gelir.
Sünnet hangi ortamda yapılmalı?
Toplumda, sünnetin tıbbi yönü ve cerrahisinden çok, maalesef halen ‘‘törensel’’ yanına daha çok önem verilmektedir. Eğlenceyi ön planda tutarak sünnetin ev, düğün salonu, sokak, sağlık kabini, poliklinik gibi sağlıksız ortamlarda yapılması ve toplu sünnet kampanyaları ile hem cerrahi hem de psikolojik olarak tüm kuralların çiğnenmesi çocukta ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Özellikle toplu sünnet törenlerinde çocuğun geçireceği fiziksel ve psikolojik travma göz ardı edilmektedir. Bu nedenle, sünnet mutlaka tüm sterilizasyon ve temel cerrahi prensiplerine uygun yer ve şartlarda yapılmalıdır.
İdeal sünnet yaşı kaçtır?
Sünnet, teknik olarak her yaşta yapılabilir. Ancak çocuklarda 2-6 yaş (özellikle 3-5 yaş) arasında cinsel kimlik kazanılmaktadır. Bu dönemde, çocuk kimlik gelişimi olarak benmerkezci, uyumsuz ve psikolojik olarak hassastır. Çocuk bu yaşlarda sünnet edildiğinde cezalandırıldığı düşüncesine kapılabilir. Dolayısıyla yanlış zamanlarda yapılan sünnet, çocuğun ileri yaşlardaki psikoseksüel hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, tıbbi bir zorunluluk yoksa özellikle 3-5 yaş arası dönemde sünnet önerilmemektedir.
Sünnet sonrası bakımın kolaylığı, yara iyileşmesinin daha kısa sürede olması, genel anestezi gerektirmemesi ve psikolojik travma oluşturmaması gibi muhtemel avantajlar nedeniyle, yeni doğan döneminde de sünnet yapılabilir. Zamanında ve normal kilo ile doğan bebekler, ilk 24 saatini doldurduktan sonra sünnet edilebilir. Ancak bu dönemde sünnetin daha kolay olduğu ve bebeklerin ağrı duymadığı inancı yanlıştır.
Özetle, tercihen 2-3 yaşından önce ya da 5-6 yaşından sonra sünnet yapılması daha uygundur.
Hangi durumlarda sünnet yapılmamalı?
Erken doğan bebeklerde, ailede hemofili gibi kan hastalığı olan bebeklerde, doğuştan penis anomalisi olan veya o anda başka rahatsızlığı bulunan bebeklerde yenidoğan döneminde sünnet yapılmamalıdır. Ayrıca, peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadias varlığında kesinlikle sünnet yapılmamalıdır.
Düşme, darbe ya da diş çekimi sonrasında uzun süre kanaması olan, kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocuklarda hiçbir şikayet yoksa bile, ancak gerekli kan testlerinden sonra sünnet yapılmalıdır.
Özetle, sünnetin doğru zamanda ve yaşta, ameliyathane şartlarında ve bir uzman tarafından yapılması, hem çocuğun hem de partnerinin gelecekteki cinsel yaşamını daha konforlu hale getirir.
Çocukların gelecekteki cinsel hayatını etkileyen sünnet hataları, hala önemli bir toplumsal sorundur. Erkek çocukların önemli bir kısmında, ilk bakışta normal gibi görünen ancak bir uzman tarafından muayene edildiğinde penis ve çevresinde doğumsal anomaliler vardır. Sünnet sırasında bunlar düzeltilmediğinde, çocuğun gelecekteki cinsel yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Aileler sünnet düğününü değil;
sünnet yapacak kişiyi ve ortamı önemsemeli!
Hiçbir cerrahi işlem basit değildir ve bazen çok karmaşık hale gelebilir. Bu nedenle sünnet de küçümsenmeden ve temel cerrahi ilkelerden ödün verilmeden yapılmalıdır. Çünkü uygun cerrahi ile yapılmayan sünnet, ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Eğlence için sınırsız masraf yerine, bu alanda eğitimli hekimler tarafından uygun ortamda sünnet yapılması en sağlıklı ve güvenli yoldur.
Sünnetçi değil doktor!
Sünnet gibi; gelecekte çocuğun ruh ve beden sağlığını yakından ilgilendiren cerrahi girişim, ülkemizde artık yasak olmasına rağmen, halen tıp doktoru olmayan ‘‘sünnetçiler’’ tarafından yapılmaktadır. Bu alanda eğitimli olmayan kişiler tarafından yapılan yanlış sünnet sonucu peniste şekil bozuklukları oluşur. Bu bozukluklar çocuğun psiko-sosyal yaşantısını ve ileride cinsel hayatını olumsuz yönde etkiler. Başta çocuk cerrahisi ve çocuk ürolojisi uzmanları olmak üzere, bu alanda eğitimli hekimler tarafından sünnet yapılması en sağlıklı ve güvenli yoldur.
Böylece, hem cinsel organın estetiği bozulmaz, hem ciddi sünnet hataları oluşmaz ve çocuğun gelecekte sorun yaşaması önlenir, hem de gözden kaçabilen doğumsal anomaliler de sünnet işlemi sırasında düzeltilebilir.
Penisin şekli cinsel yaşam için önemli!
Ülkemizde aileler ve sünneti yapan kişiler cinsel organ estetiğini genellikle önemsemezler. Ancak sünnet, yalnızca geleneksel ve törensel yönü ile değil, çocuğun gelecekteki cinsel hayatını yakından ilgilendiren estetik boyutu ile de değerlendirilmelidir. Penisin gelecekte işlevsel ve estetik görüntüsü dikkate alınıp, penis düzeltici işlemler sünnet ile aynı seansta yapılabilir. Hatta penisteki gözden kaçabilen bazı önemli eğrilikler düzeltilebilir ve doğumsal olarak genital bölge dokusu içinde gömülü duran penisler de sünnet sırasında dikkatli bir cerrahi girişimle dışarı doğru çıkarılarak, penisin dışarıdan görünen boyu da kısmen uzatılabilir. Böylece, hem çocuğun hem de partnerinin gelecekteki psikoseksüel ve cinsel yaşamı daha konforlu hale getirilmiş olur.
Sünnet hangi ortamda yapılmalı?
Toplumda, sünnetin tıbbi yönü ve cerrahisinden çok, ‘‘törensel’’ yanına önem verilir. Eğlenceyi ön planda tutarak sünnetin ev, düğün salonu, sokak, sağlık kabini, poliklinik gibi sağlıksız ortamlarda yapılması ve toplu sünnet kampanyaları ile hem cerrahi hem de psikolojik olarak tüm kuralların çiğnenmesi çocukta ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Özellikle toplu sünnet törenlerinde çocuğun geçireceği fiziksel ve psikolojik travma göz ardı edilmektedir. Bu nedenle, cerrahi işlem için uygun olmayan yerlerde ve koşullarda kesinlikle sünnet yapılmamalıdır. Sünnet mutlaka ameliyathane ortamında, tüm sterilizasyon ve temel cerrahi prensiplerine uygun şartlarda yapılmalıdır.
Uygun sünnet yaşı kaçtır?
Sünnet, teknik olarak her yaşta yapılabilir. Ancak çocuklarda 2-6 yaş (özellikle 3-5 yaş) arasında cinsel kimlik kazanılmaktadır. Bu dönemde, çocuk kimlik gelişimi olarak benmerkezci, uyumsuz ve psikolojik olarak hassastır. Çocuk bu yaşlarda sünnet edildiğinde cezalandırıldığı düşüncesine kapılabilir. Ayrıca erişkin yaşamında, sevgilisi ya da eşi ile cinsel isteksizlik ve sertleşmeden kaynaklanan cinsel sorunlar yaşayabilir. Dolayısıyla yanlış zamanlarda yapılan sünnet, çocuğun psikoseksüel yaşamını olumsuz etkiler. Bu nedenle, tıbbi bir zorunluluk yoksa özellikle 3-5 yaş arası dönemde sünnet önerilmemektedir.
Sünnet sonrası bakımın kolaylığı, yara iyileşmesinin daha kısa sürede olması, genel anestezi gerektirmemesi ve psikolojik travma oluşturmaması gibi muhtemel avantajlar nedeniyle, yeni doğan döneminde de sünnet yapılabilir. Zamanında ve normal kilo ile doğan bebekler, ilk 24 saatini doldurduktan sonra sünnet edilebilir. Ancak bu dönemde sünnetin daha kolay olduğu ve bebeklerin ağrı duymadığı inancı yanlıştır.
Özetle, tercihen ilk 2 yaş ya da 5-6 yaşından sonra sünnet yapılması daha uygundur. Çocuk bezden ayrılmadan, özellikle 6-8 ay arasında sünnet edildiğinde, daha kolay atlatmakta ve ‘‘kötü hatıra’’ olarak hatırlamamaktadır.
Sünnet genel mi yoksa lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) ile mi yapılmalıdır?
Cerrahi işlem ve psikolojik etki nedeniyle dünyada birçok ülkede lokal anestezi ile sünnet yapılması tıbbi bir hata olarak kabul edilmektedir. Günümüzde; ameliyathane ortamında, çocuklara özel ve ileri teknoloji kullanılarak verilen genel anestezi daha güvenlidir. Bu nedenle, yeni doğan sünneti hariç, temel prensip olarak sünnet daima genel anestezi altında yapılmalıdır. Lokal anesteziye bağlı korku ve kaygıları çocuklara yaşatmadan düzgün bir sünnet yapmak daha insancıl ve çağdaş bir yaklaşımdır.
Hangi durumlarda sünnet yapılmamalı?
Erken doğan bebeklerde, ailede hemofili gibi kan hastalığı olan bebeklerde, doğuştan penis anomalisi olan veya o anda başka rahatsızlığı bulunan bebeklerde yenidoğan döneminde sünnet yapılmamalıdır. Ayrıca, peygamber sünnetli olarak bilinen hipospadias varlığında kesinlikle sünnet yapılmamalıdır.
Düşme, darbe ya da diş çekimi sonrasında uzun süre kanaması olan, kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocuklarda hiçbir şikayet yoksa bile, ancak gerekli kan testlerinden sonra sünnet yapılmalıdır.
Özetle, sünnetin doğru zamanda ve yaşta, ameliyathane şartlarında ve bu alanda eğitim almış bir hekim tarafından yapılması, hem çocuğun hem de partnerinin gelecekteki psikoseksüel yaşamını daha konforlu hale getirir.